Lübyana’da Gezilecek Yerler

Lübyana’ya geldiğinizde aşağıda sıralamış olduğumuz şehrin en önemli turistik mekanlarını rahatlıkla görebilirsiniz. Listede adı geçen yerleri inceleyerek kendinize güzel bir gezi planı hazırlayabilir ve serbest zamanda ayrıca görmek istediğiniz yerleri ziyaret edebilirsiniz. Sizin için derlediğimiz Lübyana’da Gezilecek Yerler listesindeki şehrin en popüler yerlerini Interbus seyahatiniz esnasında ziyaret edebilirsiniz.

Lübyana Gezilecek Yerler / Tarihi ve Turistik Mekanlar / Müzeler

Listedeki turistik yerler hakkında detaylı bilgi için merak ettiğiniz yerin üzerine tıklayabilirsiniz.

Dragon Köprüsü

Aziz Nicholas Katedrali

Üçlü Köprü

Preseren Meydanı

Lübyana Town Hall

Lübyana Kalesi

Lübyana Gezi Rehberi linkine tıklayarak bu şehir hakkındaki tüm genel bilgilere ulaşabilirsiniz.

lübyana gezilecek yerler

Lübyana’da Gezilecek Yerler

Lübyana Gezilecek Yerler açısından oldukça küçük ve sakin bir şehir olsa da şehirde gezerken doğallığın keyfini sürebilirsiniz.

2016’da Avrupa’nın en yeşil kenti olma unvanını kazanan Lübyana genellikle doğal güzellikleri ve yeşil kent düzenlemeleriyle anılıyor. Tarihi dokusuna ve tarihi eserlerine özen göstermesiyle de kendine turizm anlamında bir yer edinmiş oluyor. Eski şehir ve yeni şehir olarak iki bölgeye ayrılmış durumda. İnsanların rahat ve sıcakkanlı oluşu kente ayrı bir çekicilik katıyor. Hem gün içinde hem de akşamları özellikle gençler sayesinde oldukça canlı. Sokaklarda büyük kalabalıklar görmeseniz bile ara sokaklarda, kapı önlerinde ya da iç mekanlarda eğlenen, sohbet eden gençlerle denk gelebilirsiniz.

Buraya ilk yerleşimin M.Ö. 2000 yılı civarında olduğu düşünülüyor. Tahtadan yapılma bir tekerleğin Lübyana sınırlarında bir bataklıkta bulunması buradaki gelişim ve yerleşimin tarihi için fikir veriyor. Hatta tekerlek günümüzde şehir müzesinde ziyarete açık. Kentin simgesi ise ejderha. Bayraklarında, köprülerinde, tarihi binaların çatılarında ejderha figürleri görebilirsiniz. Ejderhayla ilgili birçok rivayet olsa da asıl amacı kentin gücünü sembolize etmesi. Özellikle Lübyana Kalesi‘nde bulunan ejderha ile Lübyana’nın güç ve cesareti sembolize edilerek dış düşmanlara korku vermesi hedeflenmiş. Romalılar, Hunlar, Osmanlılar gibi pek çok medeniyetin hakimiyeti altında bulunmuş. Bu yüzden çok köklü bir tarihi var ve bu çeşitlilik günümüzde de hissediliyor.

Yakın tarihte Yugoslavya sınırlarında yer almış olsa da bugün ayrı bir Avrupa kenti. Alp dağlarına olan yakınlığı ve yönetimin doğayı koruyan politikalarıyla tertemiz havası, yeşil doğası ve Avrupa kültürüne yakınlaşmasıyla keyifli bir yaşam sürdürebileceğiniz bir kent haline gelmiş. Şehirdeki modern binaların kentin silüetini bozduğu düşünülmüyor. Çünkü modern hayat ile doğal güzellikleri ve tarihi çok güzel harmanlamışlar.

Az önce de söylediğimiz gibi gençlerin varlığı burada aktif bir sosyal hayatı ve yapılacak sayısız aktiviteyi beraberinde getiriyor. Yaşam kalitesinin yüksek olması, sanata ve doğaya değer vermeleri çoğunlukla öğrencilerin burayı seçmesine sebep oluyor. Hemen her yerde olduğu gibi yoğun öğrenci nüfusu kente hareket katıyor. Bu sayede Lübyana‘da keyifli bir sosyal hayat ortaya çıkıyor.

Slovenya’nın en kalabalık şehri olsa da yaşamda bir keşmekeşlik hakim değil. Modern hayatın nimetlerinden yararlanırken aynı zamanda tarihin tadını da burada çıkarabiliyorsunuz. İlkbahar, yaz aylarında ziyaret etmenizi tavsiye ettiğiniz Lübyana’da bir günde hemen her yeri gezebilirsiniz. Ancak özellikle doğa sporları gibi aktivitelere merakınız varsa gezinizi birkaç gün uzatmanız mümkün.

Öğrencilerin de etkisiyle çeşitli kültürlerden sıcak kanlı insanlarla dolu bir kent. Türk kültürüne yakın mekanlar bulmanız olası. Dingin ama dilerseniz eğlenceli vakit geçirebilirsiniz ve aynı zamanda özellikle Lübyana Kalesi ve köprüler olmak üzere pek çok tarihi mekanı da ziyaret edebilirsiniz.

Menü