Serap Koyun – Interbus Sonrası Yorumu

Hayatımda yaptığım en güzel şey listesinde ilk sırayı Interbus alacak. Hep yurt dışını görme hayalleri kurup sonra bunun fazlasıyla gerçekleştirdiğimi görünce yaşadığım mutluluk ve haz ölçülemez .18 ülke 23 şehir Başvuruyu yapıp kabul edildiniz mesajını aldıktan sonra heyecanla işlemleri tamamladım ve vize çıktı. Gitmek için her şey hazırdı. Ve beklenen gün 11 Haziran. Kavacıkta enerjisi taaa uzaktan hissedilen bir araç etrafında heyecanlı insanlar. Otobüse bindim ve masal gibi bir serüven başladı.

Her şey nasıl bu kadar yolunda bu kadar programlı olabilirdi İnsanlar harika, eğlence doruktaydı. Her bir ülkeyi ve şehri heyecanla bekliyorduk. Tarih, saat kısacası zaman kavramı önemini yitirdi. Saati sadece otobüse dönüş anları için kontrol ediyorduk. Hatta otobüste hangi günde olduğumuzu bilmediğimiz anlar oluyordu. Sabahları çoğu zaman Onurun ‘arkadaşlar uyanın’ mola sesiyle biz nerde uyandık triplerine giriyorduk. Ya da Alp’in ‘sıcak su servisi başlıyor’ cümlesiyle bardaklar çaylar kahveler havada uçuşuyordu. Ya da arada Caner Durukan’ın ‘ne demiş şair’ cümlesiyle başlayan şiirleri her seferinde beni mutlu ediyordu. Bazen de bize süpriz olan programda olmayan yerlere çeviriyordu otobüsün rotasını. Yani bir uçakta hiçbir zaman yapamayacağınız anlık değişiklikler bizi gülümsetiyordu. Otobüs bizim dolmuşumuzdu resmen 🙂 Zaten bu gezi rüya olmalıydı. Güzel olan bitmesini hiç istemeyeceğiniz bir rüya ?
Gelelim tavsiyelere 🙂 dikkate alırsanız çok kolaylık yaşarsınız diye düşünüyorum 🙂 Kıyafet işini fazla abartmayın. Rahat şeyler götürün. Caner Bey’in verdiği liste yeterli. Kendinize fazla yük etmeyin. Gittiğiniz yerlerde büyük marketlerde her şeyi temin edebilirsiniz. Yanınıza alacağınız para miktarı sizin harcama ve alışveriş potansiyelinize göre değişir. Paranızı asla tek bi yerde tutmayın paylaştırın çantanıza. Size tavsiyem gittiğiniz şehirlerde şehri yaşayın. Her yeri göremezsiniz yetişemezsiniz . Her şehrin ayrı bir enerjisi ve dinamiği var. Merak ettiğiniz yerleri gördükten sonra kendiniz için arada mola verin. Şehrin enerjisini ve melodisini dinleyin. O şehrin yemeklerini yiyin, kahvelerini için, insanlarını gözlemleyin. Hatta insanlarla sohbet edin. Gerçekten kendinizi oraya ait hissedeceksiniz. Üsküp’te köfte, Prag’da gulaşh, Viyana’da snitzel, Barselona’da paella yiyin, sangria için. İtalya da çatlayana kadar makarna ve pizza yiyin. Çikolata işini kesinlikle Brüksel’e bırakın daha iyisi yok diyebilirim 🙂 Yani kısacası gittiğiniz her şehrin kendine özgü yiyeceklerini tadın. Bu arada Caner Durukan’ın söylediklerini iyi dinleyin. Gözardı etmeyin derim. Zaten o sizi yönlendirecek. Otobüste o kadar yolculuk yapılır mı diyenlere kulaklarınızı tıkayın. Otobüs bizim evimiz oldu içindeki insanlar ailemiz. Bazen sadece otobüste vakit geçirmek istediğim anlar oldu düşünün yani nasıl bir bağımlılıksa.. Bunun dışında yapmanız gereken tek şey gezinin tadını çıkarmak.

Bana bu rüyayı yaşamama vesile olan yakınlığı ve içtenliğiyle bize bir tur sahibi gibi değil arkadaş gibi yaklaştığı için Caner Durukan’a çok teşekkürler. Enerjileriyle, yardımlarıyla ve özellikle nezaketleriyle otobüsün enerjisini hiç düşürmeyen koordinatörlerimize de çok teşekkürler. Tabi ki bu geziyi enerjik kılan Haziran 2016 Interbus’a katılan tüm yol arkadaşlarım hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Hepinizi tanıdığım için çok mutluyum. Hayatıma harika renkler kattınız varlıklarınızla.

Interbus’u çok özleyeceğim. Sevgiler ❤️❤️❤️

Interbus Katılımcı Yorumları

Menü