Burcu Avcı – Interbus Sonrası Yorumu

Hayaliniz nedir sorusuna verilen “dünyayı gezmek” cevabı geyik olmaya adaydır hani. Gerçekten bir insan gençken bunu yapmak ister ve düşüncesi “zaman varken para yok, para varken zaman yok” olur. Sonra zamanla hayatlar kurulur ve unutulur bu hayaller… Benim ise bu hayali içimde ukde bırakmaya hiç niyetim yoktu, bir yerden başlamam gerekiyordu ancak nasıl yapacağımı bilemiyordum. İşte tam bu sırada Interbus ile tanıştım ve nasıl yapılacağını artı ve eksileriyle görmek istedim. Bu konuda en doğru adres benim için gidenlerin yorumlarıydı ve işte bu yüzden Interbus yaptıktan sonra yaşadıklarımı yazmayı önemsiyorum. Interbus denince genelde akla gelen klasik sorular; bu kadar fazla yolun otobüsle nasıl yapılacağı, yanımızda bulunması gereken para miktarı, tek veya bir arkadaşla gitmek, ve bu kadar çok ülkenin bu kadar sürede nasıl görülebileceği oluyor. Özellikle benim gibi bir olayın öncelikle tüm olumsuz yanlarını tartıp düşünen, olumlu yanlarını ise yaşamaya bırakan biriyseniz bu kadar çok ülke görmenin güzelliklerini düşünmeyip otobüsle bu kadar yolun nasıl gidilebileceğine ve istediğiniz yerleri bu kadar sürede nasıl görebileceğinize kafayı takabilirsiniz 🙂

Unutun…

Gündüz yolculuklarında pencerenizde bitmek bilmeyen harika manzaralar size eşlik ediyor, bazen sabah uykusunu bırakıp kulağımda sevdiğim müziklerle “yolda olmak” hissinin tadını çıkardığım oldu. Gece yolculuklarında ise, gündüz gezilen yerlerin verdiği yorgunluk ile koltuğa yerleşir yerleşmez uyuyabiliyorsunuz. Ayrıca konaklama zamanları o kadar yerinde ki, otobüs beklendiği kadar yormuyor sizi aslında. Zaman zaman otobüste çekilen halayları da unutmamak lazım 🙂 Tüm bunların yanında otobüs bu turun en önemli avantajına dönüşüyor. Gidilen şehirlerde verilecek serbest zamandan önce panoramik şehir turunu otobüsle yapıyorsunuz ve şehrin önemli yerlerine otobüsle götürülüp şehir merkezine geri bırakıldığınız da oluyor. Bir de bazen programda olmayan yerlere bile otobüs sayesinde gidebiliyorsunuz. Sonra o otobüs eviniz gibi oluyor ve tur sonunda otobüs koltuğunuzu evinize götürebilmek için pazarlıklara başlıyorsunuz 🙂

Bu kadar zamanda bu kadar şehrin nasıl gezilebildiğine gelince… Bir kere yıllardır bu işi yapanların tecrübesi ile program gayet uygun, örneğin konaklama olmayan şehirler veya günde 2 şehrin gezildiği günlerde “neden burada da kalmadık” hissi hiç oluşmadı. Gerçekten önemli şehirlerdeki konaklamalar o şehri yaşamanıza yardım ediyor. Bir şehri ayrıntılarıyla gezmek için yeri gelir 5 gün de yetmeyebilir bu noktada kendi içinizde yapacağınız önem sırası devreye giriyor. Herkesin kendi içinde gezmek ile ilgili bir önceliği vardır. Bu kiminde yeme-içme, kiminde önemli yerleri görme, kiminde müzeleri ayrıntısı ile gezme olabilir. O sebeple gitmeden önce şehirler hakkında ilgi alanlarınıza göre araştırma yapmak bir de gezi sırasında koordinatörlerimizin tavsiyelerini dinlemek şehirleri istediğiniz gibi gezebilmek konusunda sizi tatmin edecektir.

Gezinin nasıl olacağı hakkında başvurduğum kaynak olan gidenlerin yorumlarında öne çıkan şey gezinin nasıl yapılacağından çok kurulan arkadaşlıklardı. Açıkçasını söylemek gerekirse, arkadaşlık meselesinin abartıldığını bu kısa sürede bu kadar yakın olmanın zor olacağını düşünüyordum, hiç de öyle değilmiş! Ayrılırken sarılarak ve ayrılmanın verdiği hüzünle ayrıldım herkesten… Demem o ki geziye tek gelmek isteyen varsa hiç çekinmesin zira bir otobüs yol arkadaşı sizi zaten bekliyor 🙂 Ben başta yalnız gelmeyi düşünsem de hadi dediğimde beni geri çevirmediği için, harika bir yol arkadaşı olduğu için, anlayışı için ve bir de güzel bir yolculuk yastığı olduğu için dö la Özlem Derin’e teşekkür ederim <3

Yanınızda bulunması gereken para miktarı kişiden kişiye değişmekle birlikte, yapmak istediklerinize göre de değişebilir. Interbus yapmayı düşünenlerin en çok sorduğu soru olduğu için yanıtlamaya çalışacak olsam da harcamanın çok kişisel bir şey olduğunu göz önünde bulundurarak değerlendirin cevabımı. Ben daha çok şehrin önemli yerlerini görme, müzelerini görme ara sokaklarını keşfedip fotoğraflama meraklısıydım, alışveriş olarak ise magnet, dekoratif eşyalar, dayanıklı gıda, şapka-saat ve aksesuar tercih ettim. Yemek olarak da şehirlerin meşhur olan ve yenmesi gerekenlerini de yedim yaklaşık 500 euro harcadım.

Yolculuktan önce yayınlanan ihtiyaç listesine sadık kalın, yiyecek kutusu önerisi olduğu için aç kalacak mıyım düşüncesinde olmayın. Çünkü yolculuk esnasında uygun olan süpermarketlerde mutlaka duruluyor ve oradan yapılan takviye uzun zaman götürebiliyor.

Gitmeden önce olumsuzluklarını da görmeye çalışan biri olarak, gittikten sonra olumsuz bir şey bulamıyorum resmen yazacak 🙂 program yoğun bir program, programın sonlarına doğru yorgunluğun getirdiği bir enerji düşüklüğü olabiliyor, (ki bende olmadı 😀 ) bu kadar uygun fiyata bu kadar uzun bir rota yapılıyor ve bunun yorulmadan yapılması imkansız. Tur bitip de o otobüsten indiğinizde yorgunluklar değil hep o güzellikler gelecek aklınıza bunu sakın unutmayın.

Gerçekten tüm Avrupa’yı gezmiş tüm ünlü ikonlarını görmüş oldum. Kendi adıma çok çok mutlu olduğum bu maceranın bitişi beni üzdü, normal hayata dönmekte zorlanıyorum. Ancak biriktirdiğim anılar, geriye kalan arkadaşlar bu güzelliklerin yerini kalbimde hep koruyacaktır. Sürekli çektiğim fotoğraflara bakıp iyi ki yapmışım diyorum! İyi ki yapmışım!

Gelelim görünen ve görünmeyen tüm zorlukları ile gerçekleştirilen bu organizasyonda, tüm bu güzellikleri yaşamamıza vesile olan ekibe.. Öncelikle bizlere müşteri değil arkadaş gözüyle bakan ve ona göre davranan, turistik bir tura değil de araba kiralayarak hayattaki en yakın arkadaşlarınla istediğin her yere gidebildiğin bir Avrupa turuna katıldığını hissettiren, programda olmayan yerlere dahi götüren, otobüsü dolmuş gibi kullanmaktan çekinmeyen :), Kendinden kaynaklı olmayan sorunlarda dahi çözüm odaklı yaklaşan ve bizi mağdur etmeyen, vize işlemlerinden başlayıp turun bitimine kadar olan sürede her soru ve soruna sabırla ilgi gösteren, serbest zaman vermeden önce şehrin önemli yerlerini tanıtarak bize yardımcı olan Caner Durukan’a bana bir Avrupa turundan ziyade; unutulmaz 19 mutlu gün, birkaç yıl yetecek kahkaha ve çok güzel anılar verdiği için çok teşekkür ediyorum. Sıcak su hazırlarken kendini süper kahraman gibi hisseden, gezi esnasında süper fotoğraflar çeken, otobüsün en’leri açıklandıktan sonra Alp olan adı Kalp <3 olarak değişen Alp Soylamış ve “Arkadaşlar uyanmamız lazım” diyerek uyanma alarmımız olan zulasını kimin patlattığını da hala bulamadığımız 🙂 Onur Güven; gösterdikleri sabır ve arkadaşça yaklaşımları için teşekkür ediyorum. Bizi kazasız belasız yerlerimize ulaştıran kaptanlarımıza da ayrıca selam olsun…

Interbus Katılımcı Yorumları

Menü