Cengiz Koç – Interbus Sonrası Yorumu

Öncelikle böyle bir tur 30 yıllık hayalimdi ve emekli olunca yapacaktım. Ancak böyle bir turu hiçbir tur şirketinde bulma imkanım yoktu. Bir gün facebookta gezerken yan taraf ilanlarında 17 ülke 23 şehir diye bir tur ilanı gördüm. Sonra açtım detaylı okudum. Tabi herkes gibi bende hadi canım sende dedim. Çünkü gerçekten çok uygun bir fiyata yaptırıyorlardı bu turu..

Sonra yorumları okudum. Dedim ki yeni bir dolandırıcılık yöntemi mi acaba? Bugüne kadar dostlarına yardım etmek adına bir çok kez dolandırılan ben temkinli yaklaşır illaki. Sonra dedim ki bir kez de kendin için dolandırılır ne var ki hem kaybedeceğin sadece 190 euro. (ön ödeme olarak 190 euro alıyorlar, ücretin geri kalanını tura katıldığınız gün ödeyebiliyorsunuz)

Detayları okudum 18 – 38 yaş arası herkes başvurabiliyordu ve tam canım sıkılmışken 38 yaş üzeri %5 kontenjanları olduğunu okudum. Hemen başvuru yaptım. Son başvuru tarihinden sonra sabırsızlıkla beklemeye başladım. Bir gün bir mesaj başvurunuz kabul edildi. Tabi bu tura katılma gerekçeniz de önemli. Dünya kadar başvuru oluyor. Ücret ise inanılmaz bir rakam. Sizlerde şu an da diyorsunuz hadi canım.

Hemen gittim peşinat 190 euro karşılığı TL sını yatırdım. Sözleşmeyi imzaladım kargo ile gönderdim. Tabi daha 3 ay vardı. Bekledim. Buluşma günü ilk giden bendim. Gelenleri gördükçe inanmaya başladım. Otobüs gelince rahatladım hemen ödemenin geri kalanını da verdim. Böyle başladı maceram…

Tur kapsamında 17 ülke ve 23 şehri kapsayan bir yol haritasına sadık kalınarak hepsini gezdik. Tam detaylı gezi olmasa da fragmanlar çekilmiş oldu. Aslında detaylı gezilen yer sayısı çoğunluktaydı. Mesela Selanik’i detaylı ne kadar gezebilirsin ki? Ya da Andorra’yı veya Lübyana’yı.. Küçük şehirler olunca bir güne 2 şehir sığdırılabiliyordu. Önemli ve büyük şehirlere bir gün ayrılabiliyordu. Konaklama hiç sorun olmuyor. Geceleri uyuyup yeni bir ülkede gözünü açmak keyifli. Budapeşte’de kahvaltı yaparken akşam kahvesini Paris’te içmek. Kesinlikle süper… Tam bir maceraydı.

Tura gitmeden yol planı, yanınıza almanız gerekenler bildiriliyor. Örneğin koltuğunuz sabit olduğunuzdan bir pike ve yastık devamlı koltuğunuzda duruyor. Koltuk altında bir piknik sepeti.. İçinde çabuk bozulmayan türden nutella krem peynir zeytin gibi kahvaltılıklar yada konserveler bardaklar poşet çay yada kahveler.. İsterseniz kuru yemişler.. Zaten her gittiğiniz ülkede tur sahibi Caner Bey sizi süpermarketlere götürüyor. Ordan takviyelere devam ediyorsunuz. 2 günde 1,5 litrelik su zor tüketildiğinden her süpermarkette alabiliyorsunuz. Yada ekmek hazır sandviçler mevcut.

Bir orta boy valizinize her güne bir tişört, iç çamaşırı, şortlar yeterli bir şekilde sığıyor. Bir güneş gözlüğü, küçük bir sırt çantası, şapka olmaz da olmazınız. Yağmurluk veya yazlık mont bulunsun.
Konaklamalı otellerde kahvaltılar açık büfe olduğundan tıka basa yiyebiliyor ve günü gece yarısına kadar kurtarıyorsunuz. Gece de bir konserve açtın mı para harcamadan günü kurtarabilirsiniz. Tabi bunların yanında bazı yerlerde yemeniz gerekenler var. Mesela Üsküp’te köfte ve kuru fasulye Berlin’de döner, Viyana’da şinitsel, Roma’da makarna ve tiramisu, Floransa’da makarna, Volendam’da karides midye, Sofya’da portakallı ördek (tabi ben yiyemedim ve bu turda ki tek kırgınlığım) gibi tadlara para harcayın…

Zaten yanınıza 500 euro almanız tavsiye ediliyor.. Bence yeterli. Ben biraz abartılı magnet aldım. 50 ye yakın magnete 100 -125 euro ödedim ama her şehirden birer tane alsanız 30-50 euro arası bir harcama yaparsınız.

Müzelere örneğin Amsterdam’da Madame Tussauds, Barcelona’da Nou Camp stadı ve Tibidabo Katedrali, Pompei antik müzesi yada Prag’da 287 basamaklı katedral (kesin çıkmalısınız) gibi müzelere 100 euro yeterli. Müzelerin bazılarına arkadaşlarımız çaktırmadan çıkış kapısından girerek ücret ödemediler. Bu yolu yoklayın kesinlikle..

Tuvaletler için 1 euroluk bulundurun. 30 yada 40 tane. En çok tuvalete para harcıyorsunuz. Eğer turun belirttiği listedeki her şeyi alırsanız 100 euroya yakın para harcıyorsunuz.. Bence 3-4 günlük yiyecek alın o parayı ekstra yanınızda götürün. Her markette yiyecek bir şeyler buluyorsunuz. Yada yiyecek ucuz yerler var. Mesela Venedik’te 6 euroya margarita pizza yada Lübyana’da 5 euro ya kola döner, Berlin’de 7 euroya döner kola gibi yiyeceklerle akşam yemeğini çıkarabiliyorsunuz. Dolaysıyla kendinize yük etmeden 500-600 euro fazlasıyla yetiyor.

Andorra’da içkiler sudan ucuz. 10 euro ya viski alabiliyorsunuz. İçki işini sadece Andorra’dan yapın başka hiçbir yerde para harcamayın. Çikolataları en sona alın eritmeyin. Örneğin dönüşte Türk gümrüğüne 10 km mesafede duruluyor . Orda çikolata gofretler en ucuz. Mesela toffy 2 katlı çilkolata 6 euro iken Türk Duty Free de 10 euro… Sigara Türk gümrüğünde 3 kartonluk paketler 39 euro ve Türkiye’nin yarı fiyatı. Fazla almak isterseniz sigara almayan arkadaşların pasaportlarını kullanabilirsiniz. Kıyafet ihtiyacı için Berlin’i bekleyin. Gidilen yerde her şey çok ucuz. Magnetler Üsküp, Barcelona, Paris ve Venedik’te 1 euroya alabilirken Viyana’da 5 eurodan aşağı yok. Birer tane alarak az masraf yapabilirsiniz. Venedik’te gondollar 80 euro ama 6 kişi binebiliyorsunuz. 6 kişilik gruplar halinde binerek tasarruf edebilirsiniz. Amsterdam’da 17-18 euro tekne turları ama yürürken bakarsanız 10 euroyada bulabilirsiniz.

Çevrenize hediyelik eşya almak için Venedek’i bekleyin. Yüzlerce çeşit makul fiyata bulabilirsiniz. Ayrıca herkesin bir valiz hakkı var bu yüzden valizin dörtte birini boş bırakmaya çalışın. Çünkü aldıklarınızı koyacak yer bulamıyorsunuz.

Telefon ve internet. Yurt dışına açtırın. Ben açtırdım ve akıllı dünya paketi kullandım. 30 dk konuşma 25 tl idi. Yada 100 MB internet 25 tl. Acil durumlar için kesinlikle olmalı. Örneğin kayboldunuz, Whatsapp grubuna konum yazıp konum isteyin illaki bir arkadaşınız kesin atıyor. Google harita ile konuma gidiyorsunuz. Serbest zamanda gezerken herkes ücretsiz internet arıyor. İllaki oluyor. Bulduğunuz yerde Whatsapp’tan görüşmelerinizi yapın resimlerinizi yükleyin yada paylaşın. Böylece iletişim için dünya para vermezsiniz. Mobil veri sürekli kapalı olsun. İhtiyaç halinde açın. Yada bir arkadaşınız bir kafeden 1,5 euro ya ekspresso içsin şifre istesin internet için. Onu hemen dağıtın. 1,5 euroya bir kahve içerek 100 TL lik internet kullanan çoğunluktaydık.

Kesinlikle powerbank olsun yanınızda. Resim çekmek internet yüzünden 2-3 saatte bitebiliyor. Yürürken şarj edebilirsiniz. Otobüste priz iki koltuk arasında mevcut. İmkanı olanlar yedek bir telefon bulundursun bozulmalara ve kırılmalara karşı.

Katedral kilise gibi yapılar çoğunlukta. Bir süre sonra sıkılabiliyorsunuz. Bu yüzden ilginç yerleri görmeyi deneyin. Mesela Barselona’da Tibidabo tepesine kesin gidin yada sahilindeki teleferik turuna katılın yada en büyük akvaryuma girin.

Budapeşte ve Prag’da 10 euroya 15 dakikalık ayak masajını kesinlikle yaptırın. Tabi öğlene kadar. Öğleden sonra ise yarım saati 20 euroluk paket var. Yine de yaptırın. Değişik tatlıları kesin tadın.

Bir sırt çantası olsun. Çünkü gezerken alacaklarınız oluyor. Taşımanız kolay olur. Yürümek sizleri yorabilir. Molalarda ayaklarınıza soğuk su tutun. Otellerde ayaklarınızı duvara dikerek yarım saat dinlenin. Saç kurutma makinası otellerde var boşuna yük etmeyin. Ütü için uğraşmayın. Her şey kırışa biliyor ama yürürken ısımızdan düzeliyor. Bir de özgürsünüz kime ne…

Yanınıza multi vitamin, ağrı kesici, kas gevşetici, benical gibi grip ilacı mutlaka alın. Plaj havlunuz ve terliğiniz olsun. Nice ve Cannes’te denize girebiliyorsunuz. Otobüste terlikle durun ve ayağınızı rahatlatın. Boyun yastığı da faydalı. En önemli ihtiyaç ise arabalarda kullandığımız bel yastığı. Otobüse binince koyun gelene kadar dursun.

Visa kredi kartınız olsun. Mümkünse 2 tane birinde sorun olursa diye. Harcamalarınızı kartla yapın. Nakit kullanacağınız yerler oluyor sadece oralarda nakit harcayın. Ama öncelik kartla olsun. Euroyu aldığınız satış kurundan günlük hesabınıza geçiyor ve kaybınız yok. Nakitleri de getirince hesabınızı kapatırsınız.

Kitap götürmeyin kendinize yük edersiniz. Okumaya hiç vaktiniz olmuyor?

Ve sonuçta ilan doğru ve ben tamamladım. 990 euroyu verdim ve ekstra hiç para ödemedim. 500-600 euroda harçlık da herkese yeter.

Dileyen tüm arkadaşlarım Caner Bey’i arayarak benim ismimi verebilir. Gereken yardımı gösterecek. Ama öncelikle çocuklarınızı gönderin bakış açıları değişsin. 38 yaş üzerinde de %5 kontenjanda yardımcı olacağını bana iletti. Otobüste en yaşlı bendim. Herkesin abi demesi çok hoşuma gitti.

Bu arada ben şanslıydım. Okullar daha tam kapanmadığından Haziran grubunda bir otobüsle gittik. Diğer aylarda otobüsler artıyor. Bu arada 10 bin km den fazla yol yapmışız. Bende toplam 340 bin adım atmışım. Hayatımın rekoru.

Sonuç olarak 1600 euro ya 17 ülke 23 şehir gezerek 30 yıllık hayalimi gerçekleştiren Interbus’a, Caner Durukan ile Alp ve Onur kardeşlerime teşekkürü borç biliyorum. Sevgilerimle…

Kuş ölür, sen uçuşu hatırla.

Interbus Katılımcı Yorumları

Menü