Gizem Cengiz – Interbus Sonrası Yorumu
Bugün turun bitişinin üzerinden tam 6 ay geçti. Bazen zamanın bu kadar çabuk geçmesinden korkuyorum. Anılarımın tazeliğini yitirmesi beni ürkütüyor. Interbusla öyle güzel 20 gün geçirdim ki arada açıp açıp fotoğraflarımıza, özellikle videolarımıza bakıp bakıp hala kahkaha atabiliyorum. 3 arkadaşımla birlikte katıldığım turdan yanımda bir otobüs dolusu insanla döndüm memleketime. 20 gün önce tanıştığım insanlardan son gün ağlayarak ayrıldım. Otobüste sesimiz kısılana kadar şarkı söyledik, ayaklarımız şişene kadar hiç oturmadan her ülkenin altını üstüne getirdik.
Bir gün Viyana’da kendimizi erik dalı oynarken bir gün İspanya’da flamenko izlerken bulduk ? Bazen de benzin istasyonlarında ücretli tuvaletlere kaçak girerken, sokak satıcılarıyla sıkıca pazarlık yaparken bulduk kendimizi. Yaptığımız şey aslında kendi içimize bir yolculuktu. O yol öyle güzeldi ki, tur bitti, ertesi gün doğum günümdü. Gerçekten gördüğüm, yaşadığım, hissettiğim onca şeyden sonra; tanıştığım onca insandan sonra başka bir Gizem döndü ülkeye. İyi ki o Gizem’le tanıştırdın beni İnterbus… Aradan 6 ay da geçse 60 sene de geçse bıraktığın izler hep aynı çizgide kalacak. Ben hep gülümseyerek anlatacağım herkese. Hiçbir pişmanlığım yok, iyikilerim var.
İyi ki hiç aklımda yokken, birdenbire “ben bu tura gideceğim ya” demişim, iyi ki gitmişim, iyi ki yaşamışım, iyi ki buzdolabımın üstünü onlarca magnet ile süslemişim… Ah İnterbus; herkese selam, sana hasret…